Ahmet Çakar ile Vandalizm

Etiketler: , , , , , ,

Dün gece Türk futbolu açısından tarihi bir gece yaşadık. Bir Galatasaraylı olarak sevindim elbet Fenerbahçe'nin böyle bir hezimet yaşamasına. Bir futbolsever olarak da 3 büyüklerin haciz koyduğu şampiyonluğa başka birinin daha talip olması beni mutlu etti. Kendisinden pek hoşlaşmadığım Turkcell Süper Lig son şampiyonu Bursaspor'u canı gönülden tebrik ediyorum. Ancak konu tam olarak bu değil. Benim olayım bambaşka.

Kanaltürk'te Telegol'ü izliyorum maçtan sonra. Fenerbahçeli holiganların Kadıköy'ü yerle bir etmelerinin haberi veriliyor son dakika haberi olarak. Pek sayın Ahmet Hocam kelimesi kelimesine olmasa da özetle şunları diyor:

"Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim teşbihte hata olmaz, kimse beni yanlış anlamasın. Bu evlat acısına benziyor. Fenerbahçeli taraftarlar kimseyle kavga etmiyor, bu bir dışavurum. Sinirle ne yapacaklarını şaşırdılar. Türk polisinin bugün daha toleranslı ve anlayışlı olması lazım."

Yani böyle taşkınlıkların hoşgörülmesi gerektiğini, Fenerbahçe taraftarının aslında kimseyle kavga etmediğini, evlat acısı yaşadığını ve bu acısını dışa vurduğunu, polisin taraftarın sırtını pışpışlayıp, "Abi yapma yakışmıyor sana, gel hele senle bir sigara içelim, bir sakinleş" diyerek hoşgörü ve tolerans göstermesi gerektiğini söylüyor.

Milletin camını çerçevesini indirip Bağdat Caddesi'ni savaş alanına çevirecekler, birbirlerini yaralayıp kendilerini hastaneye taşımaya gelen ambulansları bile taşlayıp şoförü kaçırtacaklar, sonra vay efendim "tolerans", vay efendim "hoşgörü"...

Holiganizme ve vandalizme böylesine hoşgörü gösteren, böylesine anlayışlı yaklaşan sayın Ahmet Çakar kendi evinin camı da bir taşla inseydi aynı hoşgörüyü ve vakarı gösterebilecek miydi merak içerisindeyim.

Comments (2)

şiddet hiç hoş değil. bazı soytarılar kendi paralarıyla yapılan stadı ateşe verdi. bunlar savunulmaz ama 55000 insan var sadece stadda ve türkiyede milyonlar. böylesine pislik bir lig yaratanlar (ankaragücü-bursa kardeşliği, bjk nin son maçta kendi kalesine gol atmaları,trabzonun ölümüne topa atlamaları vs.) bu şiddetin önüne geçemez. dünkü yaşananların belkide en az suçlanacak yönü taraftarlardır.

parantez içindeki tartışmalara burda girmeyeceğim. onun haricinde demek istediğim şu: elbette ki dün yaşananların tek suçlusu o taraftarlar değil ama onlara hoşgörülü yaklaşalım diyerek suçsuz göstermek de akıl karı değil. yani tek suçlu değiller ama suçsuz da değiller.

Yorum Gönder