Bir Efsanenin Kestaneye Dönüşmesi

Etiketler: , , , , , , , , ,

Google'ın spreadsheets diye bir hizmeti var, bilenler bilir. Kendisi tam olarak Microsoft Excel'in online versiyonu. Excel tablolarınızı sanal ortamda kayıtlı tutmak için kullanabiliyorsunuz. Neyse efendim, üniversiteden bir arkadaşımla bu spreadsheets'te ortak olarak kullandığımız bir sheet vardı. Oraya kendi aramızda çevirdiğimiz abes ama anıra anıra güldüğümüz geyikleri yazıp kaydediyorduk. Tabi her geçici heves gibi kısa sürede geçti gitti. Aradan yıllar geçtikten sonra arkadaşım maillerinin arasında o dosyaya rastladığından ve okuduğunda yine anıra anıra güldüğünden bahsedince aklıma bir an "Acaba yeniden devam etsek mi?" sorusu geldi ve anında vazgeçtim. Biliyordum ki zamanında efsaneleşmiş ve tadında bitmiş bir şeyi yıllar sonra yeniden devam ettirmek o efsaneyi yerle bir etmekten başka hiçbir işe yaramaz.

Şimdi bunu niye anlattım? Bir haber duydum da birkaç gün önce: Bir zamanın efsanesi "Çocuklar Duymasın" yeniden başlıyormuş. Hem de hemen hemen aynı kadroyla. Tamer Karadağlı, Pınar Altuğ, dizinin havucu Furkan Kızılay gibi isimler yine demirbaş. Selami karakterini canlandıran Özgür Ozan ise bir başka nadide yapım olan Arka Sokaklar'da oynadığı için eşinden boşanmış olacak ve dizide arada sırada görünecekmiş. Eski bölümlerinde babasından sürekli cep telefonu isteyen Havuç ise artık babasından araba isteyecekmiş. Ben de merak ediyordum, acaba hala çocuğa telefon almadılar mı diye.

Çocuklar Duymasın yayınlandığı dönemin efsanelerindendi. Sit-com dizilerden genelde nefret ederim, bu apayrı bir konu. Ancak dizi memlekette en çok sevilen, en çok izlenen dizilerden biri haline gelmişti. Katlanılamayacak kadar berbat da değildi. En azından milyonda bir ortaya çıkan gülümseten esprileri ve Özgür Ozan'ın oyunculuğu benim için diziyi televizyonda hiçbir şey olmadığı vakitlerde sıkıntıdan izlenebilir kılıyordu.

Ancak bu yaptıkları bir efsaneyi katletmektir. Bir kere dizinin ismindeki "çocuklar" büyüdü, eşşek kadar oldu, daha neyi duymasınlar? Hani eskiden kavgalarını falan çocuklara duyurmamaya çalışıyorlardı, dizinin içeriğiyle ismi uyumluydu. Şimdi bu eşşek kadar adamlar neyi duymasın? Kaldı ki iki çocuktan kız olanı Amerika'da okuduğu için dizide olmayacak, evde tek "çocuk" olarak kazık kadar Havuç kalacak (Herif geldi 20'li yaşlarına, rock albümü falan çıkardı, kendisine hala Havuç diyeceklerse kendilerine ben daha hiçbir şey demiyorum). O halde dizinin adı "Çocuk Duymasın" olarak değişmeli en azından.

Öte yandan dizinin tek oturaklı karakteri olan ve dizinin en yeteneklisi ve diziyi tek izlenir kılan oyuncu Özgür Ozan'ın olmaması bile bu diziyi yayınlamamak için başlı başına bir sebep olmalıydı. Pınar Altuğ oyuncu değil, hele ki sit-com oyuncusu hiç değil. Tamer Karadağlı oyuncu diye bize yutturulan ama tıpkı Özcan Deniz gibi tek tip bir karakteri canlandırabilen, hatta onu da tam anlamıyla beceremeyen, komedi suratı olmayan, tek yaptığı kaşlarını çatıp sert gözükmeye çalışmak olan, vasıfsız ve niteliksiz bir şahıs. Özgür Ozan olmadan sadece bu iki isim üzerine geçmişte efsane olmuş bir diziyi yüklemek gerçekten basiretsizliktir. Birol Güven her ne kadar sevmesem de hatrı sayılır dizi tecrübesi olan bir yönetmen. Nasıl böyle bir hataya düştüğüne inanamıyorum.

Kimbilir, belki de artık kendi kendini tükettiği için yeni bir şey üretemiyor ve para kazanmak için başka bir yol da bilmediğinden, sırf mecburiyetten, sırf ticari kaygılardan dolayı böyle bir proje başlatıyor. Eğer böyleyse daha acı; bir zamanların efsanesi iken Türk televizyonlarının kara bir lekesi haline dönecek bir dizi bekliyor bizleri.

Comments (2)

ozan güven'i hatırlayamadım ama ben dizide. geri kalan her fikre sonuna kadar katılıyorum :)

eheh sürekli özgür ozan'a ozan güven diyen bir adamım, çok da dikkat etmiştim halbuki yanlış yazmayacağım diye ama...

neyse düzelttim, teşekkürler :)

Yorum Gönder