Hangisine İnansak

Etiketler: , , , ,

Aşağıdaki linkte Mustafa Kemal Atatürk'ün TBMM V. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşmaları bulunuyor. Konuşmalar uydurma değil, bizzat TBMM'nin tarihçesinden...

http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/5d3yy.htm

Konuşmanın bir bölümünde şöyle diyor Atatürk:

"Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.(Alkışlar)"

Ayrıca şimdi yıllar önce Milliyet gazetesinde okuduğum bir Can Dündar yazısı geldi aklıma:

http://www.milliyet.com.tr/2006/10/30/yazar/dundar.html

Bu yazıda da yine Atatürk'ün şu sözlerine yer verilmiş:

"Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
"Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
"Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
"... din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra..."

Ancak aynı Atatürk'ün arşivlerde şöyle fotoğrafları da mevcut:








Bunların da haricinde Atatürk'ün dinle ilgili övücü birçok özlü sözü (“Türk milleti daha dindar olmalıdır... Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum.” gibi) kulaktan kulağa dolaşıyor. Ancak yukarıda TBMM'nin tarihçesinde geçen konuşmanın kaynağı ve fotoğraflar, diğer kulaktan dolma sözlerin kaynaklarından daha sağlam gibi gözüküyor.

Şimdi bunların hangisi gerçek, hangisine inanalım? Yorum sizin...

Comments (3)

Aslında bu olayda şaşılacak bir şey yok. Bu durum chp mantığının ve siyasetinin dünden bugüne zerre değişmediğinin göstergesidir. Kimine göre siyasettir, nabza göre şerbettir ama benim bildiğim bu iş apaçık ikiyüzlülüktür. Bir taraftan başörtüsü yasağını desteklemeyi asli görev edinip bu yasağın en ateşli savunucusu olurken diğer taraftan çarşaf açılımı yapmak bu anlayışın gereğidir. Atatürk’le başlayan chp siyaseti etrafına yüksek duvarlar örülmüş ve bu “yüce” siyaseti çağın getirdiklerinden korumak için her türlü fedakarlık yapılmıştır. Parti siyaseti değişmesin diye insanlar değiştirilmiştir. İşte yazında bahsettiğin bu çelişki, din “dogmatik” olduğu için içten içe şiddetle karşı çıkan hatta alay etme cüretini gösteren bu zihniyetin aslında kendi eliyle ürettikleri siyaseti nasıl dogmalaştırdıklarının kanıtıdır. Mantık hatası en başta devreye giriyor aslında. Din Allah’ ın emri olduğu için değiştirilemez bir yapıdadır ancak bunu sorgulama gafletini gösteren kişiler her an değişme serbestisine sahip ideolojilerini bir adım ileri taşıyacak kadar cesur değillerdir.

Atatürk'ün ateist ya da deist olduğu gerçek bir vaziyetttir. Dualar, kurban kesmeler tamamen o dönem içinde ilgili kesimi yanına alma çabasından başka bir şey değildir. O t.b.m.m. konuşmasını "Mustafa" filminde gerçek kamera kayıdıyla da dinleyebilirsin, izleyebilirsin. Kanımca tartışacak durumu dahi yoktur. Tartışılacak tek mevzu konunun "bize ne" kısmı.

Bunu tartışamayacaksak en iyisi susup oturmak. Bir "Milli Mücadele"den bahsedilip duruluyor sürekli. Milletin çok büyük bir kesimini oluşturan dindar kesime ateist veya deist olduğu halde dindar gözüküp, din, inanç, şehadet kavramlarını da kullanıp onların da desteğini alarak yapılan bir mücadelenin gerçekten milli olup olmadığını tartışmayacaksak neyi tartışabileceğiz? Ekşi Sözlük'te "kendisinden başkasını ilgilendirmez insanları" diye bir başlık vardı, bana onu hatırlattın Korhancım :)

Yorum Gönder